Pazartesi, Ocak 19, 2009

Özledim...

Yaşadığım ömrümün yarısınan çoğunu stresli, kalabalık, acımasız şehirlerde yaşadım. Artık bıktım usandım. Kuşların sesini, suyun şırıltılı sesini, hafif esintili rüzgarı, tertemiz havayı, toprağın ve bitkilerin etrafa saçtığı kokuyu özledim. İnşallah çok çalışarak onu da geri kazanırım, 30 yaşlarımda erken emekli olurum oralarda kendi evim olur da işlerimi orda yaparım. Şehirlere ise birkaç günlüğüne gelirim. İŞte yaptığım iş beni oralara gitmeye izin vermiyor yakamı bırakmıyor yoksa aç kalırsın diyor :(

Perşembe, Ocak 15, 2009

Şehir bombok!

Ya sayın hayvan daha doğrusu köpekseverler, özellikle yolda köpeğinin dışkısını temizlemeyenler, eğer temizlemeyecekseniz ne sikime köpek besliyorsunuz? Sizin yüzünüzden kaldırımlarda mayın tarlasında yürüyormuş gibi yürüyoruz. Temizlemek iğrenç geliyorsa beslemeyin, o kadar.

Pazartesi, Ocak 12, 2009

Lanet olsun sana Freehand!

En son Freehand sürümü MX yani 2001'deki haliyle hala bugünlere kadar devam etti, beni en uyuz eden şey bütün dünyadaki çoğunluk Freehand'i bırakarak InDesign ve Illustrator'a geçerken burda ise hala ileriyi düşünmeyen matbaa, ajans, dergiler Freehand 9-10 kullanıyor olması. Yeter artık! Bırakın da Adobe'nin çürümeye terk ettiği programı terk edin de yenilikçi bir program kullanın! Sektör değişikliği yapamasam da branş değiştirdim artık Freehand görmiyeceğim diye sevinirken web için ajanslardan dergilerden aptal Freehand dosyaları geliyor. Bu program şu anki teknoloji, sistem, zaman açısından çok geri kalan bir programdır. Yok ama hala diretiyorlar, neymiş? Matbaa Freehand basıyormuş, peki niye? Hata çıkarsa diye korkuyorlarmış. Matbaadan grafikerin hatasından ne? Müşteri kaybetmekten mi korkuyorlar? Hangi zamanda yaşadıklarının farkında değiller galiba, bırakın o tember grafikerler işlerini InDesign vb gibi programda hazırlayıp PDF formatı ile iyice tanışsınlar, öğrensinler, nasıl yapılıp, hataları nasıl tespit ettiğini öğrensinler, uykudan kalkıp gözlerini açsınlar, görsünler. Freehand'te PDF export ediyor ona birşey demiyorum ama kontrol amaçlı preflight özelliği var mı? Yok! En basit smart guide özelliği bile yok, Freehand ile çon hassas align yapmak için zaman harcaman lazım. Freehandte tasarım, ilüstrasyon yapanlara da çok acıyorum. Tavsiyem en azından bir Illustrator programını öğrenin, özellikle CS4'dü. Şu anda o tüm Freehand dosyalarını kolayca açıyor ve sayfa sayfa açıyr hem de. Kalan özelliklerinden bile bahsetmiyorum, mükemmel denilecek kadar harika düzeye getirmiş Adobe.
Illustrator ve InDesign nedir diyenler için; Illustator tasarım ve ilüstrasyon yapmak için en iyi programdır, InDesign ise bir mizanpaj programıdır, özellikle kitap, dergi, gazete, katalog, broşür gibi çok sayfalı işlerde süper bir programdır. En basit örneği Freehand'te sayfa sayısı değiştiğinde içinizden küfrederek o sayfa numaralandırmasını yaparken, InDesign'da bir sayfayı sildiğinizde kendisi ayarlıyor hatta onların bir tanesinin yazı tipini değiştirip diğerlerinin de değişmesini istediğinizde bunu otomatik yapabiliyorsunuz. Süper tasarımcı olduğumu iddia etmiyorum ama CorelDraw, Freehand'i de ileri seviyede kullanıyorum. Lütfen, eski kötü alışkanlıklarınızı eninde sonunda bırakacağınızı bile bile devam ettirmeyin, sonuçta tiryakilik yapan birşey değildir.

Cuma, Ocak 09, 2009

Uzun bir aradan sonra geri geldim

Uzun bir aradan sonra artık İstanbuldayım, tam 1 yıl 7 ay geçti ve bloguma bir yazı yazıyım dedim, en son yazımı 2006'da yazmışım şu an 2009, çok şeyler oldu, fakat monotonluk hala hakimlik sürüyor hayatımda. Eski ajanstan ayrıldım, olmadı o iş ne kadar da çırpınsam çırpınıyım boşunaydı, bir rus atasözündeki gibi kamburu tabut düzeltir. Burda başta küçük bir grafik atölyesine girmiştim, ama ordan da 9 ay sonra ayrıldım. Print işinden artık bıktım usandım diye interaktif alanda faliyet gösteren büyük bir şirkette çalışıyorum artık. Hergün banner, e-bülten, arasıra da concept tasarımlar yapıyorum. Artık herşeyden bıktım usandım, eskisi gibi heyecan, azim de kalmadı. Hayatta tutunmaya çalışıyorum ve günlerimi anlamsızca harcıyorum. Hayat burda pahalı. İstanbul benim için öceden okyanus gibi gelirdi, ama şimdi öyle değil. İstanbul benim için Rumeli Hisarı-Rumeli Hisarüstü, bazen geçtiğim yol üzerindeki Etiler-Mecidiyeköy-Taksim-Beşiktaş-Kabataş'tan ibaret.

Çarşamba, Kasım 01, 2006

Ajans Yapılanması ile ilgili notlar

Ne yazacağımı bilmiyorum ya. Neyse şu an neler yaptığımla ilgili yazı yazıyım. Zaten kimsenin okuyacağı yok bunları. En azından tarih için gerekli hatıra yazısı olur. Şimdi daha doğrusu bugün iş arkadaşım Şabanla birlikte oturup Wonder Worker reklam ajansımızın yeni yapılanması ile ilgili ciddi konuşmalar yaptık. Yalnız icraat yoksa o zaman fikir fikir olarak kalır, yok olur gider. Bakalım ne olacak. Lan ben daha önce bir şirket kurmadım, nasıl kurulacağını da bilmem. Şimdi yeni yapılanma sürecinde yeni bir şirket kuruyormuş gibi his oluştu bende. Çok boktan bişey ya. Müşteriye nasıl davranılacağından tut, ajans prensiplerine kadar düşün. Çok büyük sorumluluk isteyen bişey. Merak eden olursa www.wonder-worker.com.tr adresini ziyaret edebilir.

Ev

Mutluluk diye internette adres aradım, bulamadım. Eh - diyerek demek ki, bu dünyada ve sanal dünyada da yok dedim kendi kendime, ama pessimist olmadığım için mutluluğu kendim oluşturabileceğime inandım işte bu adrese yansıtacağım. Sessiz Çığlıklarımla dünyaya problemimi sevincimi haykırıyım dedim.